Marmara Fuar
Dünyanın birçok ülkesinde” İş Sağlığı ve Güvenliği” tarifinin ilk akla gelen kısmı İş Güvenliği kısmıdır. Dünyanın çok gelişmiş bölgeleri dışında iş sağlığı kısmı çok akla gelmez.
Hatta “İş Sağlığı ve Güvenliği” dediğimizde neredeyse hepimizin aklına ilk olarak “Kişisel Koruyucu Donanımlar” gelir. İş Sağlığı ve Güvenliği’nin kapsadığı alanlara bir profesyonel olarak, konuyu yakından takip eden biri olarak bakarsak ucu bucağı olmayan bir alana girmiş oluruz. Ancak konunun profesyoneli olmayan birisi için ilk tarif Kişisel Koruyucu Donanımlardır (KKD).
İş Güvenliği ile ilk akla gelen başlığın KKD’lar olması oldukça normal, çünkü KKD’lar iş güvenliğinin kalbini oluşturuyor. Bugün çok basit bir yapı işinde, tamirat işinde, teknik bir işlemde kişisel koruyucu donanım kullanmak hayat kurtarmaktadır. Elimde bir istatistiki veri yok, ancak eminim ki, KKD’ların kurtardığı hayat veya engellediği olası bir sakatlık oranı çok yüksektir.
Bugün neredeyse hepimizin çevresinde bildiğimiz, duyduğumuz iş kazası geçirmiş birileri vardır. Elektrik işleri yaparken elektrik çarpması sonucunda ölümler, yaralanmalar…. İnşaatlarda ölümler, yaralanmalar… Herhangi bir işlem sırasında ölümler, yaralanmalar…
Kısacası bir şekilde iş yaparken yaşana kazaların vahim sonuçlarını sürekli çevremizde yaşıyoruz.
Ancak, esas vahim olan, bu kazaların sonucunda yaşanan ölümler ve/veya yaralanmaların çoğunun nedeninin Kişisel Koruyucu Donanımlar’ın kullanılmamış olması. “Bana bir şey olmaz” mantığıyla veya alelacele işi yapmak amacıyla maalesef kişisel koruyucu donanımlar kullanılmıyor. Tabii bir de “serde delikanlılık” konusu var. KKD kullanıldığı zaman delikanlılığa halel gelecek düşüncesi ve takıntısı var.
Ama, maalesef ne “bana bir şey olmaz” ne “serde delikanlılık ne de “alelacele işi halletme uğraşı” bizi kazalardan korumuyor. Ve maalesef bunların sonucunda insanlar hayatlarını kaybediyor, ömür boyu çalışamaz hale geliyor, hayatlarının geriye kalanını mutsuzlukla geçirmeye kendilerini mahkum ediyorlar.
Bütün bunları yaşamamanın kolay var oysaki… Kişisel Koruyucu Donanımları Kullanmak…
Ülkemizde işveren olan dostlarımızla sohbetlerimizde, özellikle de riskli gruptaki iş alanlarındaki işverenlerle konuştuğumuzda birçoğunun sorununun aynı olduğunu görüyorum. En büyük şikayet “personele kişisel koruyucu donanımları” KULLANDIRAMAMAK… Kullandırmamak veya temin etmemek değil, kullandıramamak.
Çalışan KKD kullanımına direniyor;
“Kask ile rahat çalışamıyorum”
“Botlar rahat hareket etmemi engelliyor, ağır geliyor”
“Eldivenler ile aletleri çıplak elle olduğu kadar rahat kullanamıyorum”
“Maske terletiyor… Maske ile tuhaf hissediyorum”
Bunlar da direnmelerin açıklamaları, savunmaları, bahaneleri…
Evet, bunları anlamak da zor değil. Bunların birçoğu dayanağı olan sebepler. KKD’siz daha rahat çalışabiliyorsunuz. Bu konuda çalışana hak vermemek elde değil. Ancak konu rahat çalışma değil, hayat ise o zaman biraz daha az konforlu çalışmanın ne zararı olabilir ki..!
Bunu iyi anlatmamız gerekiyor. Bunun eğitimini iyi vermemiz gerekiyor. Kullanımı anlatırken, teknik veriler ile değil, işin manevi tarafını anlatarak kullanımı motive etmek gerekiyor. Kaybedeceklerini anlatarak motive etmek gerekiyor.
Ayrıca, esas olarak, üreticilerin de düşünmesi gerekli konular var;
KKD üreticilerinin bu konuda yaptıkları çalışmaları kullanım kolaylığına doğru ağırlık vererek şekillendirmeleri gerekiyor.
Kullanımı daha kolay ve pratik ürünler üretmeye yoğunlaşmaları gerekiyor.
Kullanılan ürünlere estetik katarak üretmeleri gerekiyor.
Estetik derken… En son fuarımızda gördüğüm kasklar beni çok mutlu etti. İşveren pozisyonunda olduğum stand firmasındaki çalışma arkadaşlarımın taktığı beyzbol şapkalarının esasında kask olduğunu görünce çok beğendim. Çalışma arkadaşlarım da çok beğenerek kullanıyorlardı. Şık koruyucu ayakkabılarını da giymişlerdi. Uzun zamandır bizim için sıkıntı olan bir konunun böyle basit bir şekilde çözülmesini görmek gerçekten sevindiriciydi.
Esas olan Kişisel Koruyucu Donanımları kullanmak ve kullandırma bilincini arttırmak. Burada görev hepimize düşüyor. Sadece İşverenler, KKD üreticileri değil, hepimiz çevremizdeki diğer insanları bilinçlendirmek ile görevliyiz.
Sağlıklı ve emniyetli günler dilerim…
Feridun Bayram
Genel Müdür
Marmara Tanıtım Fuarcılık